İnsanlar genellikle beden iç ısısında değişikliklere neden olabilecek işyeri, genel çevre ya da iklim değişikliklerine pek dayanaklı değildirler. İklim değişikliklerinin yanı sıra, büyük ölçüde ısı yayan ocak ya da fırınlar karşısında çalışmak veya tam tersine soğuk iklim koşullarında ya da soğutulmuş tesislerde çalışmak gibi etkenler önemli ölçüde çalışma verimini etkilemektedir. Bu nedenle çalışanların rahat çalışabildikleri hava koşullarını iyi ayarlamak gerekmektedir.
- İşyerlerinin hava koşullarını etkileyen faktörler;
- Hava sıcaklığı
- Ortam nemliliği hava hareketleri seklinde özetlenebilir.
Termal Konfor Ölçümleri Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakalığı İş Hijjeni Ölçüm, Test ve Analizleri Yeterlilik Belgesi dahilinde (Belge No : 036 ), TÜRKAK akreditasyonumuz kapsamında, ( R.G Tarihi: 10.02.2004 ve Sayı: 25369) İşyeri Bina ve Eklentilerinde Alınacak Sağlık ve Güvenlik Önlemlerine İlişkin Yönetmelik gibi ulusal ve uluslar arası mevzuatlardan yararlanılarak, konusunda uzman personellerimiz tarafından gerçekleştirilmektedir.
İlgili Standart;
Deney Adı | Deney Metodu |
Termal Konfor Ölçümü-Nem, Sıcaklık ve Hız Ölçümü Sensörü Metodu | TS EN 27243 |
ÇALISMA ORTAMLARI VE KOSULLARI
‘’Çalışanlar, kendilerini rahat hissettikleri is koşullarında verimli çalışabilirler.Kötü çalışma koşulları; yetersiz aydınlatma, havalandırma, ısıtma ve benzeri gibi çalışma ortamının fiziksel koşullarının uygunsuzluğu, aşırı ve uzun çalışma saatleri, ergonomik koşullara uyulmaması, iş güvenliğinin olmaması gibi durumlarda söz konusudur. Yetersiz aydınlatma, gürültü, az yada çok ısı ve hava akımı gibi fiziksel koşullar çalışan bireylerin hem fiziksel hem de ruhsal sağlığını olumsuz yönde etkiler. Bürolarda ve is yerlerinde verimli bir çalışma elde edilebilmesinde çalışma ortamı koşullarının önemi çok büyüktür (Göral, 2006:115).
1.1. Hava Kosulları
İnsanlar genellikle beden iç ısısında değişikliklere neden olabilecek işyeri, genel çevre ya da iklim değişikliklerine pek dayanaklı değildirler. İklim değişikliklerinin yanı sıra, büyük ölçüde ısı yayan ocak ya da fırınlar karşısında çalışmak veya tam tersine soğuk iklim koşullarında ya da soğutulmuş tesislerde çalışmak gibi etkenler önemli ölçüde çalışma verimini etkilemektedir. Bu nedenle çalışanların rahat çalışabildikleri hava koşullarını iyi ayarlamak gerekmektedir.İşyerlerinin hava koşullarını etkileyen faktörler;
1. Hava Sıcaklığı
2. Ortam nemliliği
3. Hava hareketleri seklinde özetlenebilir (Erkan, 1997: 126).
1.1.1. Hava Sıcaklığı
Hava durumuna bağlı olarak insan vücudunun görevi merkezi sinir sistemini ve iç organları sabit bir ısıda tutmaktır. İnsan vücudu devamlı bir ısı dengesine sahiptir. Vücut, dış çevre ile sürekli olarak yaptığı ısı değişimi ile gerekli ısı dengesini sürdürmektedir. Genellikle 36.5 oC olan vücut sıcaklığı, soğuk havalarda oksijenle besin maddeleri yakılarak; sıcak havalarda ise terleme fonksiyonu ile dengede tutulmaktadır. Ancak vücudun ısı dengesinin bu şekilde korunması sınırlı olmaktadır (Akal, 1991: 67).Sıcak bir çalışma ortamında vücudun ısısını dağıtabilecek tek yol ter buharlaşmasıdır. Bu tür buharlaşma en kuvvetli ve aynı zamanda en etkili bir yol olmaktadır. Ancak hava nemliliğinin yüksek olduğu durumlarda ter buharlaşması etkili olamamaktadır. Bu nedenle dayanılması en zor olan çalışma koşulları derin maden ocaklarında, sıcak ülkelerdeki iplik ve dokuma fabrikalarında, seker fabrikalarında ve genellikle tropik ülkelerde ortaya çıkmaktadır. Bu arada is ortamında aşırı ısının genel organik direnci azalttığı, is verimini düşürdüğü, kramplar ve ısı çarpması gibi etkileri olduğu da bilinmektedir. Ortamın normalin üstünde sıcak olması ile bıkkınlık, sinirlilik, dikkatsizlik, hataların yoğunlaşması, zihinsel çalışmalarda verim düşüklüğü, yetenek ve becerilerin azalması, is kazalarının çoğalması, ağır bedensel islerde verim düşüklüğü, vücutta su ve asit-tuz dengesinin bozulması, kan dolaşımının zorlaşması ve yorgunluk gibi olumsuz özellikler ortaya çıkmaktadır. Soğuk is ortamına ait sorunlar, aşırı ısı ortamına göre daha kolay çözülmektedir. Ancak yine de çalışanların vücut ısısındaki düşüşler dikkate alınmalıdır. Çünkü soğuktan etkilenen el parmakları incelikli is yapma yeteneklerini ve dokunma duyarlılıklarını kaybetmektedirler. Bu durum ayrıca is verimini düşürmekte ve en önemlisi is kazaları riskini artırmaktadır.(Baltaoglu, 1988: 65)
Çalışma yerlerindeki hava koşulları değerlendirilirken; hava sıcaklığı, havadaki bağıl nem oranı, radyasyon sıcaklığı ve havanın akım hızı ölçülmektedir. Bunların yanı sıra hava koşullarının çalışanlara olan etkisinin incelenme ve değerlendirilmesi amacıyla “efektif sıcaklık değeri” de kullanılmaktadır.
Efektif sıcaklık; havadaki nem oranı, hava hareketi ve ortam sıcaklığının etkisi altında çalışanın hissettiği sıcaklıktır. Çalışma alanlarına uygun efektif sıcaklıklar söyle olmalıdır:
Oturarak yapılan isler | 19 °C |
Ayakta yapılan isler | 17 °C |
Agır bedensel isler | 12 °C |
Bürolar | 20 °C |
Laboratuvarlar | 18 °C |
Alısveris salonları | 19 °C |
Oturarak yapılan zihinsel islerde | 21-23 °C |
Oturarak yapılan hafif islerde | 19 °C |
Ayakta yapılan hafif islerde | 18 °C |
Ayakta yapılan agır islerde | 17 °C |
Agır islerde | 15-16 °C |
İşletme yönetiminin görevi, işyeri ortam ısısının belirtilen efektif sıcaklık değerleri arasında olmasını sağlamaktır.(Cesur, 1987: 3).
1.1.2. Ortam Nemliliği
Normal çalışma koşullarında nemin etkisi az olmaktadır. Nemlilik, mevcut ortam ısısı koşullarında, işyeri havasını doymuşluk düzeyine kadar getirecek su buharı değerine göre (% 100 nem) yüzde oranı seklinde ifade edilmektedir. Ekstrem sıcaklıklarda ise nem önem kazanmaktadır. Nem birim havada bulunan su buharı miktarını ifade etmekte olup, birimi ise gram/cm3’tür. Nem, mutlak nem ve bağıl nem olmak üzere iki grupta incelenmektedir.“Mutlak nem”, havanın birim miktarında belirli bir anda bulunan nem miktarının ifade ederken, belirli bir ısıda havada bulunabilecek en yüksek nem miktarını yüzde olarak ifadesi “nisbi nem” olarak adlandırılmaktadır. Nem yapılan isin niteliğine ve is ortamına göre değişmektedir. Genelde iş yerlerinde nem oranı, %30-75 arasında tutulmaya çalışılmaktadır. Nemin çalışan üzerindeki etkileri, ortam ısısına bağlı olarak değişmektedir.Nemin yüksek olması, çalışanın fiziki ve ruhi bakımdan bitkin hale gelmesine,terlemesine, solunumun sıklaşmasına, kalp atışlarının hızlanmasına,yüzde kızarma ve bas dönmesine sebep olmaktadır (Arıcı, 1999:193).Çalışılan yerin nem oranı fazlaysa ve ortam ısısı da yüksekse ter buharlaşması önemli ölçüde azalmakta ve sıcaklığa dayanma zorlaşmaktadır.Nem oranının düşük olması ise solunum yolları dokusunda tahriplere, kronik öksürüklere ve solunum yollarının kurumasına bağlı olarak da konuşma güçlüklerine sebep olmaktadır.
1.1.3. Hava Hareketleri
Ortam ısısı ve yayılan ısı düzeyleri normal sınırlar içerisinde iken ideal hava akımı 150 mm/saniye civarında olmaktadır. Hava hareketi 510mm/saniye’nin üzerine çıktığında çalışma ortamı “esintili” olarak; 100mm/saniye’nin altında hava değişimi olan yerler ise “havasız” olarak kabul edilmektedir.
Rahat bir hava akımını sağlamak kadar iş yerlerindeki hava hareketlerini kontrol etmekte oldukça güç olmaktadır. İş yerlerinde yeterli sayıda pencere bulunmaması, tavanın alçak ve kişi basına düsen devinim hacimlerinin dar olması gibi faktörler çalışanların rahatını önlemektedir. İş yerlerindeki teknik
tasarımlar ve havalandırma sitemleriyle çalışanları rahatsız eden bu tür sıkıntılar önlenebilmektedir (Erkan, 1997:128)
Tablo 1. Çalışma Yerlerinde Sağlanması Gereken Hava Koşullarıyla İlgili
Hava Sıcaklığı | Relatif Nem | ||||||
Çalışmanın Türü | En Az °C | En Uygun °C | En Çok°C | En Az °C | En Uygun °C | En Çok°C | Hava Akım Hızı(m/sn) |
Oturarak yapılan hafif işler | 18 | 20 | 24 | 30 | 50 | 70 | 0,1 |
Büro İşleri | 18 | 21 | 24 | 30 | 50 | 70 | 0,1 |
Ayakta Yapılan İşler | 17 | 18 | 22 | 30 | 50 | 70 | 0,2 |
Ağır İşler | 15 | 17 | 21 | 30 | 50 | 70 | 0,4 |
1.2. Havalandırma
Belli sayıda çalışanın bulunduğu işyerinin hacmi ne kadar küçük tutulursa, havalandırmaya o kadar fazla ihtiyaç duyulmaktadır. Havalandırma, hava boşluğu kavramını tanımlayan dinamik bir parametredir.
Havalandırma ile hava dolaşımı olayı birbirine karıştırılmamalıdır. İlki kirli havayı temiz hava ile değiştirmek, ikinci ise havayı yenilemeden hareket ettirmektir (Akal, 1991: 69). Bir işyerinin havalandırılması; serinlik ve temiz hava ihtiyacının karşılanması, çalışan makinelerin ve insanların yaydığı ısının dağıtılması, hava kirliliğinin hafifletilmesi ve havaya karısan zararlı maddelerin miktarının azaltılması için gereklidir (Safak, 1997:109).
Havalandırma, doğal ve yapay havalandırma olmak üzere iki şekilde yapılmaktadır. Hangi tür havalandırma kullanılırsa kullanılsın, hava akımı hızının fazla olmaması, ısının oda ısısında olması ve belli bir nemlilik düzeyinde bulunması istenmektedir. Duvarlarda ve çatılarda hava delikleri açma yoluyla ya da pencereleri açık tutarak gerçekleştirilen “doğal havalandırma” önemli bir hava akımı oluştursa da bu yöntem daha çok ılık iklimlerde kullanılmaktadır. Doğal havalandırmanın etkili olabilmesi için hava deliklerinin özellikle sıcak ülkelerde yeterli büyüklükte ve doğru yerlerde açılması gerekmektedir.
Doğal havalandırmanın yetersiz olduğu yerlerde yapay havalandırmadan yararlanılmaktadır. Kirli havanın dışarı atılmasında “egzoz” sistemi ya da“havanın içeri girmesi” sistemi ya da her iki sistemin birlikte kullanılması; temiz havanın içeri girmesinde ise, “karma” sistem uygulanması ile daha iyi bir hava akımı düzeni sağlanabileceği önerilmektedir (Alkan, 1991:70).’’*
Kaynakça: *Çalışma Ortamı Koşullarının İşletme Verimliliği Üzerine Etkisi (Ticaret ve Turizm Eğitim Fakültesi Dergisi Yıl: 2007)